Perşembe, Aralık 02, 2010

Wikileaks üzerime baskı yapıyor

Pazar gecesi nereye bağlı olduğunu kimsenin bilmediği, bu kadar belgeye nasıl ulaştığı büyük bir gizem olan Wikileaks isimli bir internet sitesinden çoğu diplomatların bulundukları ülkeden Washington'a çektikleri telgraflar ve kriptolardan oluşan ABD'nin 274 ülkedeki diplomatlarının 251.287 yazışmasından 220 belgeyi yayınladı. -1

Bu bir anlamda içinde bir sürü hareket olan ancak dışarıdan görünmeyen bir evin duvarlarının bir anda ortadan kaldırılmasına benziyordu. Sanki evin sakinlerinin kimi banyo, kimi sevişirken, kimi burnunu karıştırırken, kimi uygunsuz bir yerini kaşırken, kimi televizyon izlerken, kimi sanal âlemde farklı bir kimliklerle dolaşırken, kimi yemek pişirirken yakalanmış gibiydi.

Hani Şener Şen'in karısını sekreteri ile bir motel odasında aldatırken aniden kapıda karısının ve çocuğunun belirmesiyle doğrulup, iç çamaşırlarıyla sekreterine daktiloda sipariş yazdırdığı komik bir sahne vardı ya...

"Yaz kızım, bir kamyon çimento, iki kamyon tuğla..."

"Şakir!"

"A, merhaba karıcım, sen mi geldin?"

Durum o kadar ortadayken liderlerin, dışişleri bakanlarının, elçilerin hiçbir şey olmuyormuşçasına işlerine devam ediyor görünmeleri bu kadar komikti.

İşin magazinsel tarafı ne biliyor musunuz? Koskoca devletlerin tepesinde görev alan ve hemen herkesin aklı başında insanlar olarak gördüğü kişilerin kalıplarına uygun bir duruş içinde olmadıklarıdır.


Bu olup bitenlerin büyük bölümü sıradan insanlar için yine hiçbir şey ifade etmiyor. Ayrıca dokümanlar o kadar ham ve karışık ki zaten yorumlamak için ayrı bir uzmanlığa ve zamana ihtiyaç da duyuluyor. Hatta bu kadar çok bilginin düşünme mekanizmasını terörize ettiğini bile söyleyebiliriz.

İnsanlar bu terörün etkisiyle hızla bilgiden uzaklaşma eğilimi içine de girebilirler. Daha önce sık sık ifade ettiğimiz şeyi yinelememiz gerekirse Erich Fromm'un ifadesiyle bu bir çeşit özgürlükten kaçışa yönelebilir.

Din bir film izlerken arka fonda bir müzik çalmaya başladı. Queen'in Under Pressure isimli parçasıydı bu. Yirmi yıl kadar önce radyolarımızda sürekli çalan, bizim yaşımızdakilerin de yaşantısına eşilik eden çok güzel ezgisinin yanında taşıdığı anlam bakımından da önemliydi.

Hazır YouTube açılmışken bir tarafta şarkının sözlerini okurken diğer tarafta da Queen'in bu eşsiz parçasını dinlemeye ne dersiniz?

Ben yaptım, anlamlı buldum, keyif aldım. Paylaşmak istedim.

Under Pressure -2

http://www.youtube.com/watch?v=6dYMzZ5M20k&feature=related

(Linki ayrı bir pencerede açmanızı öneriyorum)

Mm ba ba de
Um bum ba de
Um bu bu bum da de

Pressure pushing down on me
Üzerime baskı yapıyor

Pressing down on you no man ask for
Kimse istemeden sıkıştırıyor

Under pressure - that burns a building down
Baskı altında – bu yapı çöküyor

Splits a family in two
Bir aile ikiye bölünüyor

Puts people on streets
İnsanları sokaklara düşürüyor

Um ba ba be
Um ba ba be
De day da
Ee day da - thats o.k. (tamam)

Its the terror of knowing
Bilgi terörü bu

What the world is about
Dünyada neler oluyor

Watching some good friends
İyi dostları izleyip

Screaming Let me out
Beni rahat bırak diye çığlık atarak

Pray tomorrow - gets me higher
Yarın dua et, daha yükselmek için

Pressure on people - people on streets
Üzerlerine baskıyla – insanlar sokaklarda

Day day de mm hm
Da da da ba ba
O.k.
Tamam

Chippin around - kick my brains around the floor
Etrafta sürtüyor- beynimi yerlere saç

These are the days it never rains but it pours
Hiç yağmur yağmayan ama damlayan günler bunlar

Ee do ba be
Ee da ba ba ba
Um bo bo
Be lap

People on streets - ee da de da de
Sokaklarda insanlar

Its the terror of knowing
Bilgi terörü bu

What the world is about
Dünyada neler oluyor

Watching some good friends
İyi dostları izleyip

Screaming Let me out
Beni rahat bırak diye çığlık atarak

Pray tomorrow - gets me higher
Yarın dua et, daha yükselmek için

Pressure on people - people on streets
Üzerlerine baskıyla – insanlar sokaklarda

Turned away from it all a blind man
Kör bir adam gibi her şeyden uzaklaştı

Sat on a fence but it dont work
Bir parmaklığın ardındaydı ama işe yaramadı

Keep coming up with love
Aşkı korumaya devam etti

but its so slashedtorn
Ama parçalanmış ve dağılmıştı

Why - why - why ?
Neden?

Love love love love love
Aşk

Insanity laughs under pressure were cracking
Çılgınlık gülüyor baskı altında biz tükenirken

Cant we give ourselves one more chance
Kendimize birer şans daha veremez miyiz

Why cant we give love that one more chance
Neden aşka tekrar veremiyoruz o şansı

Why cant we give love give love give love give love
Neden veremiyoruz aşkı

Cause loves such an old fashioned word
Çünkü aşk modası geçmiş bir kelimedir

And love dares you to care for
Ve aşk sana önemseme cesaretini verir

The people on the edge of the night
Gecenin kıyısındaki insanları

And loves dares you to change our way of
Ve aşk sana değiştirme cesaretini verir

Caring about ourselves
Kendini umursamamayı

This is our last dance
Bu bizim son dansımız

This is our last dance
Bu bizim son dansımız

This is ourselves
Bu kendimiziz

Under pressure
Baskı altında

Under pressure
Baskı altında

Pressure
Baskı


Alıntılar

1 http://www.dipnot.tv/YaziDetay.aspx?ID=2778

2 http://www.sarkicevirileri.com/34947-Queen-Under-Pressure-feat-David-Bowie-ceviri.html


Not: Çeviri için internetten yardım aldım; daha iyi bir çeviri için katkıda bulunanlar olabilir, memnun olurum.

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home