Cuma, Temmuz 13, 2007

Uzuncaburç - Dioceasarea

Antika'nın yaz gezileri devam ediyor.


Bugünkü durak, Silifke - Uzuncaburç...

Silifke Mersin'e 90 km. uzaklıkta.

Uzuncaburç, Silifke'nin içinden geçip, 28 kilometre yol alınarak varılan eski bir yerleşim alanı.

28 km. tek başına çok şey ifade etmeyebilir, bu nedenle mesafeyi daha anlaşılır kılacak bir açıklama yapmamız gerekiyor.

Silifke deniz seviyesinden 10-20 m. rakımında duran bir kent.

Uzuncaburç ise 1.184 metrede.

Yani 28 kilometre giderken yaklaşık 1.150 metre yükseliyorsunuz.

Bu yükselişin de kolay bir yolculuk olduğunu sanmayın. Keçi yolu misali bir yol, Uzuncaburç'a çıkışta sol tarafınız tam bir uçurum. Çıkış ayrı bir dert, iniş daha da korkulu. Çünkü yol yeni mıcırlanmış ve sürekli lastiğinizin altında taşlar kayıyor; yol tutuşu yer yer yok gibi.


Bu yolculuğun bir kaç fotoğrafla birlikte tanıtımını aşağıda sunuyorum...





11. yüzyılda Diokaisareia’ya gelen ilk Türk yerleşimciler burayı, hellenistik kuleye göre Uzuncaburç olarak adlandırırlar. Kent antik çağda Hellenistik ve Roma dönemlerine rahip krallık olan Olba hanedanlığının yerleşim yeri ve başkentidir.Ancak, Ortaçağda, 8.yüzyılda, kendisi de Olba diye anılan Dşokaisareia kenti (bugünkü Uzuncaburç) ile, doğusundaki asıl Olba ayrı ayrı birer antik kentlerdir. Roma İmparatorluğu döneminde Diokaisareia “zeus’un Caesar (İmparator) Kenti (Yurdu)” adını alan ve devlet belgelerinde yüzlerce yıldır bu isimle anılan kentin eski adı Prakana’dır. Luvi dilinde “hisar yerinin ülkesi” anlamına gelmektedir.

Sütunlu Cadde
Tören Yolu Güney, kuzey ve doğu taraflarında bulunan üç kapılı surlar kenti çevrelemekte olup, doğu kapısı üç kemerlidir. Kuzey ve doğu kapılarından gelen yollar Zeus Tapınağının köşesinde kesişmektedir. Ana cadde batıda Tyche Tapınağıyla başlayıp, oradan Zeus Tapınağının karşısındaki çeşmenin önünden geçerek anıtsal kapı ile tiyatronun önünden doğu kapısına geçmektedir. Orijanilinde 15.30 m. uzunluğunda ve 8 m. genişliğinde olan ana caddenin ortasındaki anıtsal kapının 5 geçidi bulunur ve korinth başlıklı sütunlarıyla arşitravı günümüze iyi durumda gelebilmiştir. Sütunlarda heykeller için konsoller bulunmaktadır. Bu sütunlar 6.75 m yüksekliğinde 1.05 m çapındadır.

Kent Kapısı
Zeus tapınağının kuzeyinde, kente doğru gelen ve 112 m. genişliğinde ikinci bir sütunlu yolun bağlı oldugu giriş kapısı yer almaktadır. Üç kemerli görkemli bir girişi olan bu kapı 31 m. uzunlugunda ve 12 m. yüksekliğindedir. Üzerinde heykellerin duruduğu konsollere sahip olan kapı İ.S.II.yüzyıla tarihlendirilmiştir. Bu kapı, antik kentin en önemli yapılarından biridir çünkü üzerinde bulunan yazıtta kentin ismi olan ‘Diokaesareia’ yazılıdır. Yine bu yazıttan, Roma imparatorları Arcadius (İ.S. 395-408) ve Honorius (İ.S. 395-423) ‘un birlikte hüküm sürdükleri dönemde oanrım gördüğünü öğrenmekteyiz.
Çeşitli sütun başları


Zeus Olbios Tapınağı


Üzüm Hevenkli Sanduka

Uzuncaburç'ta bir temel kazısı sırasında bulunmuş, kapağı kayıp, uç kenarları koç başlı bu sandık taş mezarın ön yüzü öküz başlarının taşıdığı üzüm hevenkleriyle süslenmiştir. Hevenklerin üst boşluklarındaki saç telleri birer yılan olan keskin bakışlı, mitoloji kahramanı Ejder Medusa başlarının varlığından bu mezarda yatan kişinin soylu,yüksek rütbeli bir Romalı olduğu anlaşılmaktadır.


Kule


22 m. yüksekliğinde ve kare planda inşa edilmiş bu kule 5 kattan oluşmaktadır. Kulenin üzerindeki ‘triskeles’ sembollü yazıttan, buranın rahip Teukros oğlu Tarkyares tarafından İ.Ö. III.yüzyıl ikinci yarısında ya da İ.Ö.II.yüzyıl başlarında yapıldığı anlaşılmaktadır. Bunun altındaki ikinci bir yazıttan ise kulenin yeni bir yapım evresi geçirdiği ve İ.S. geç III.yüzyılda proconsul Petronius Faustinus tarafından onarıldığını öğrenmekteyiz.



Tiyatro

Tören yolunun başlangıcında yer alan tiyatronun alt bölümü yamaç üzerine kurulmuş, üst bölümü ise büyük taşlı duvarlarla çevrilmiştir. Sahne binası tamamen yıkık olmasına karşın yapı elamanlarının parçaları halen durmaktadır. Bu parçalar arasında yeralan bir yazıttan tiyatronun, Roma imparatorları Marcus Aurelius (İ.S. 161-180) ve Lucius Verus (İ.S. 161-169) dönemlerinde yapıldığını öğrenmekteyiz.


Zeus Olbios Tapınağı

Olba halkının kült merkezi Diokaesareia’daki Zeus Olbios Tapınağı Hellenistik dönemde yaklaşık İ.Ö. 295 yıllarında Suriye Kralı Seleukos I. Nikator zamanında yapılmıştır. Bununla ilgili bir yazıt şöyle der: “Seleukos bir tapınak inşa alanı olarak yaptırdı ve korunması için bir düzen oluşturdu”. Tapınak 39.70 X21.20 m boyutlarında peripteros planlı olup günümüzde 30 tanesi ayakta duran sütunlarından dördü korinth başlıklarıyla süslüdür. Sütunlar 9.80 m yüksekliğinde, 1.55 m çapındadır. Tapınak Hıristiyanlık döneminde bazilikaya dönüştürülmüş, ahşap semerdam çatı ile doğu tarafındaki apsis bu aşamada yapılmıştır. Kapılarıyla duvarları arasına sütunlar yerleştirilmiş ve zemin kısmen de olsa bugüne dek korunabilmiş mozaiklerle döşenmiştir. Güneyde, tepenin zirvesinde yer alan mauseleum benzeri mezar ve yüksek kule Hellenistik dönem yapılarındandır.

Üç kişinin içiçe geçmiş figürü ise çok ilginç... Yakından görmelisiniz...


Fotoğraflar: Uzay Gökerman

0 Comments:

Yorum Gönder

<< Home